Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
(bir şeyden) başka
Meanings of
"(bir şeyden) başka"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
(bir şeyden) başka
other than (something)
expr.
2
Colloquial
(bir şeyden) başka
over and above (something)
expr.
Meanings of
"(bir şeyden) başka"
with other terms in English Turkish Dictionary : 144 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir başka şeyden gelişerek büyüyen şey
outgrowth
n.
2
General
bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme
trade-off
n.
3
General
karşılaştırmada birşeyin başka bir şeyden eksik yönünün olması
pale in comparison
n.
4
General
inanılan bir şeyden vazgeçip ona zıt başka bir şeye inanabilme
leap of faith
n.
5
General
bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme
tradeoff
n.
6
General
bir şey başka bir şeyden farksız olmaya başlamak
shade off into
v.
7
General
bir şey başka bir şeyden farksız olmaya başlamak
shade into
v.
8
General
uydurup yapmak (başka bir şeyden)
contrive from
v.
9
General
gözü başka hiçbir şeyi göremeyecek kadar bir şeyden etkilenmek
be so affected by something that one can't think of anything else
v.
10
General
(başka bir şeyden) daha kötü performans göstermek
underperform
v.
11
General
(bir şeyi başka bir şeyden) çıkarmak
untack
v.
12
General
(bir şeyi başka bir şeyden) ayırmak
untack
v.
13
General
(bir şeyi başka bir şeyden) koparmak
untack
v.
14
General
(bir şeyi başka bir şeyden) sökmek
untack
v.
15
General
(başka bir şeyden) daha kötü kokmak
overstink
v.
16
General
(başka bir şeyden) daha iğrenç kokmak
overstink
v.
17
General
(başka bir şeyden) daha yakın
within
prep.
18
General
(başka bir şeyden) daha uzakta olmayan
within
prep.
Phrasals
19
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) başka yere çekmek
avert (something) (away) from
n.
20
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) başka yere çekmek
avert something (away) from someone or something
n.
21
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) kaynatarak çıkarmak
boil (something) out of (something)
v.
22
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden kaynatarak çıkarma
boil something out of something
v.
23
Phrasals
(birini veya bir şeyi başka birinden veya bir şeyden) daha arkaya/aşağıya koymak
place behind (someone or something)
v.
24
Phrasals
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az sevgi ve saygı göstermek
place behind (someone or something)
v.
25
Phrasals
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az önem vermek
place behind (someone or something)
v.
26
Phrasals
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az değer vermek
place behind (someone or something)
v.
27
Phrasals
(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) daha alt sıraya koymak/yerleştirmek
place someone or something behind someone or something
v.
28
Phrasals
(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) arkasında/gerisinde bitireceğini tahmin etmek
place someone or something behind someone or something
v.
29
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between
v.
30
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between (someone or something and someone or something else)
v.
31
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) uzağa götürmek
bring away
v.
32
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) uzağa taşımak
bring away
v.
33
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) uzağa almak
bring away
v.
34
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) uzaklaştırmak
bring away
v.
35
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden geçirmeye çalışmak
force through
v.
36
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) keserek ayırmak
cut (someone or something) from (something)
v.
37
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden keserek atmak
cut something from something
v.
38
Phrasals
bir şeyden başka bir şey üretmek
fashion (something) out of (something else)
v.
39
Phrasals
bir şeyden başka bir şey tasarlamak/geliştirmek
fashion (something) out of (something else)
v.
40
Phrasals
bir şeyden başka bir şey yaratmak
fashion (something) out of (something else)
v.
41
Phrasals
bir şeyden başka bir şey yapmak
fashion something out of something
v.
42
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden/başka bir şeyin parçalarından) tekrar yapmak
reconstruct (something) from (something else)
v.
43
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden/başka bir şeyin parçalarından) tekrar kurmak/toplamak
reconstruct (something) from (something else)
v.
44
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden/başka bir şeyin parçalarından) tekrar inşa etmek/şekillendirmek
reconstruct (something) from (something else)
v.
45
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden yeniden yapmak
reconstruct something from something
v.
46
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden yeniden kurmak/inşa etmek
reconstruct something from something
v.
47
Phrasals
(bir şeyden başka bir şeye) geçirmek
switch from (something) (to something else)
v.
48
Phrasals
bir şeyden (başka bir şeye) geçmek/geçiş yapmak
switch from something (to something else)
v.
49
Phrasals
(bir şeyden başka bir şeye) evrilmek
evolve from (something) into (something)
v.
50
Phrasals
bir şeyden başka bir şey yaratmak
form something out of something
v.
51
Phrasals
bir şeyden başka bir şey yapmak
form something out of something
v.
52
Phrasals
bir şeyden başka bir form şekillendirmek
form something out of something
v.
53
Phrasals
(bir şeyden başka bir şey) uydurmak/yapmak
make up (something) from (something)
v.
54
Phrasals
bir şeyden başka bir şey yapmak/yaratmak
make something up from something
v.
55
Phrasals
bir şeyden başka bir şeyi emmek
suck something from something
v.
56
Phrasals
bir şeyden başka bir şeyi vakumlamak
suck something from something
v.
57
Phrasals
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere atlamak
swing from (something)
v.
58
Phrasals
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere zıplamak
swing from (something)
v.
59
Phrasals
(bir şeyden/şeyden) sallanıp başka bir yere hoplamak
swing from (something)
v.
60
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) kopya etmek
transcribe (something) from (something)
v.
61
Phrasals
(birinden/bir şeyden) başka birine veya bir şeye dönüşmek
develop from (someone or something)
v.
62
Phrasals
(birinden/bir şeyden) başka birine veya bir şeye yükselmek
develop from (someone or something)
v.
63
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden bölerek ayırmak
divide something (off)
v.
64
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden duvarla ayırmak
divide something (off)
v.
65
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden uzağa götürmek
bring something away from something
v.
66
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden uzağa taşımak
bring something away from something
v.
67
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden uzağa almak
bring something away from something
v.
68
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden uzaklaştırmak
bring something away from something
v.
69
Phrasals
(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstün tutmak
prize (someone or something) above (someone or something else)
v.
70
Phrasals
(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstüne çıkarmak
prize (someone or something) above (someone or something else)
v.
71
Phrasals
(birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden) daha değer vermek
prize (someone or something) above (someone or something else)
v.
72
Phrasals
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstün tutmak
prize someone or something above someone or something
v.
73
Phrasals
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
prize someone or something above someone or something
v.
74
Phrasals
birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden daha değer vermek
prize someone or something above someone or something
v.
75
Phrasals
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstün tutmak
put (someone or something) above (someone or something)
v.
76
Phrasals
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
put (someone or something) above (someone or something)
v.
77
Phrasals
birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden daha değer vermek
put (someone or something) above (someone or something)
v.
78
Phrasals
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstün tutmak
put someone or something above someone or something
v.
79
Phrasals
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
put someone or something above someone or something
v.
80
Phrasals
birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden daha değer vermek
put someone or something above someone or something
v.
81
Phrasals
(gemiyi, tekneyi) (bir şeyden) uzağa/başka tarafa yönlendirmek
bear off from (something)
v.
82
Phrasals
(bir şeyden başka bir şey) haline dönüşmek
convert from (something) into (something)
v.
83
Phrasals
(bir şeyden başka bir şey) haline dönüşmek
convert from (something) to (something)
v.
84
Phrasals
(bir şeyi birinden/bir şeyden) başka bir yöne yönlendirmek
deflect (something) away from (someone or something)
v.
85
Phrasals
(bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne saptırmak
deflect (something) away from (someone or something)
v.
86
Phrasals
(birinden/bir şeyden başka birine/bir şeye) dönüşmek
develop into (someone or something) from (someone or something)
v.
87
Phrasals
(birinden/bir şeyden başka birine/bir şeye) yükselmek
develop into (someone or something) from (someone or something)
v.
88
Phrasals
(birinden/bir şeyden) başka olmak
differ from (someone or something)
v.
89
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırt etmek
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
v.
90
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
v.
91
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) farklılaştırmak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
v.
92
Phrasals
(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
v.
93
Phrasals
(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
v.
94
Phrasals
birini/bir şeyi (başka) bir şeyden ayırt etmek
discern someone or something from something (else)
v.
95
Phrasals
birini/bir şeyi (başka) bir şeyden ayırmak
discern someone or something from something (else)
v.
96
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne çevirmek
divert (someone or something) from (someone or something)
v.
97
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne yönlendirmek
divert (someone or something) from (someone or something)
v.
98
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek
divert (someone or something) from (someone or something)
v.
99
Phrasals
(birinden/bir şeyden) başka tarafa bakmak
face away (from someone or something)
v.
100
Phrasals
(bir şeyden) yola çıkarak (başka bir şey) yapmak
fashion (something) into (something else)
v.
101
Phrasals
(bir şeyden başka bir şeye) uçuvermek/uçmak
flit from (something to something else)
v.
102
Phrasals
(bir şeyden başka bir şeye) hızlı hızlı geçmek
flit from (something to something else)
v.
103
Phrasals
(birinden/bir şeyden) başka tarafa bakmak
look away (from someone or something)
v.
104
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) geri almak
reclaim (someone or something) from (someone or something else)
v.
105
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) geri kazanmak
reclaim (someone or something) from (someone or something else)
v.
106
Phrasals
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
v.
107
Phrasals
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
v.
108
Phrasals
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
v.
109
Phrasals
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
v.
110
Phrasals
(birinden/bir şeyden) başka
save for (someone or something)
v.
111
Phrasals
(bir aracı) çekiciyle veya başka bir araçla (bir şeyden/bir yerden) çekip çıkarmak
tow (something) out of (something or some place)
v.
112
Phrasals
(birinden/bir şeyden) başka tarafa bakmak
turn away from (someone or something)
v.
Phrases
113
Phrases
birinden/bir şeyden başka
aside from someone or something
expr.
Colloquial
114
Colloquial
(bir şeyden) çok (başka bir şey) olmak
be not so much (something) as (something else)
v.
115
Colloquial
(bir şeyden) başka bir şey olmamak
be so much/many (something)
v.
116
Colloquial
bir şeyden başka bir şey olmamak
be so much/many something
v.
117
Colloquial
bir şeyden başka bir şey değil
little/nothing short of something
expr.
Idioms
118
Idioms
bir şeyin başka bir şeyden evvel olması veya önce gelmesi
be preceded by something
n.
119
Idioms
yetkili kişi (gilbert and sullivan'ın the mikado eserinde idamdan başka her şeyden sorumlu poo-bah karakterine referansla türemiş bir ifade)
lord high everything else
n.
120
Idioms
karşılaştırmada bir şeyin başka bir şeyden eksik yönünün olması
pale by comparison
v.
121
Idioms
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
122
Idioms
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
123
Idioms
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
124
Idioms
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
125
Idioms
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
126
Idioms
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
127
Idioms
(bir şeyden) başka bir şey olmamak
be nothing short of (something)
v.
128
Idioms
birinden/bir şeyden başka rakibi olmamak
be second only to somebody/something
v.
129
Idioms
hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek
draw fire away from (someone or something)
v.
130
Idioms
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw fire away from (someone or something)
v.
131
Idioms
birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek
draw fire away from (someone or something)
v.
132
Idioms
hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek
draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal)
v.
133
Idioms
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal)
v.
134
Idioms
birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek
draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal)
v.
135
Idioms
hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek
draw (someone's) fire away
v.
136
Idioms
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw (someone's) fire away
v.
137
Idioms
birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek
draw (someone's) fire away
v.
138
Idioms
hedefi/saldırıyı (birinden/bir şeyden) başka yöne yöneltmek
draw fire from (someone or something)
v.
139
Idioms
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw fire from (someone or something)
v.
140
Idioms
birinin sinirini (birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek
draw fire from (someone or something)
v.
141
Idioms
gözü (bir şeyden) başka bir şey görmemek
only have eyes for (something)
v.
142
Idioms
gözünde (bir şeyden) başka bir şey olmamak
only have eyes for (something)
v.
143
Idioms
gözü arzuladığı şeyden başka bir şey görmeyen
consumed by desire
adj.
144
Idioms
(bir şeyden) başka bir şey değil
nothing if not (something)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeyden) başka
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy